Kişisel Sınırlarımız

sinirlar

Kişisel sınır, diğerleriyle aramıza kendi faydamızı gözetmek için koyduğumuz düşünsel ya da davranışsal limitlere denir. Kişiliğimizde, ilişkilerimizde, duygu ve düşünce sistemlerimizde, aldığımız rollerde, fiziksel ve cinsel temaslarımızda aslında belirlediğimiz sınırlara göre kararlar alırız. Hangi alanda olduğu fark etmeksizin sınırlar bizi dışarıdan gelecek tehlikelere karşı koruma işlevi görür.

İlişkilerde ise sınırlar, iletişimi ve ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürme görevini üstlenir. Sınırlar doğru belirlendiğinde herkes ne istediğini ve ne elde edeceği hakkında fikir sahibi olur. Aynı zamanda kimlik oluşturma, oto kontrol kurma ve hedeflere ulaşmaya yardımcı olan bu sınırlar, özsaygımızı güçlendirme konusunda da etkili olmaktadır. 

Sınır Çeşitleri

Geçirgen Sınır

Bu sınıra sahip kişiler karşısındaki kişilere hızlı güvenir ve karar alırken yönlendirilmeye oldukça açık olurlar. Bu durum duygusal ve zihinsel açıdan ihtiyaç duyulan korumadan yoksun kalınmasına neden olmaktadır. Bu kişilerin mahremiyet ve benlik algıları zedelenebilir.

Katı Sınırlar

Katı sınırları sağlam bir tuğla olarak düşünebilirsiniz.  Bu duvarın güçlü bir darbe almadıkça yıkılması ya da geçit vermesi zordur. Katı sınırları koymayı tercih eden insanlar genellikle duygusal ya da fiziki yakınlık kurmaktan kaçınırlar. Fikirlerini kendilerine saklamayı tercih ederek kararlarında tamamıyla kontrol sahibi olmak isterler.

Yarı Geçirgen/Esnek Sınırlar 

Bu sınıra sahip kişiler kaskatı olmasa da bu sınırlar sağlam ve belirgin çizgileri ifade eder. Yeni fikirler ve verilere daha açık olunur. Bunu yaparken kendilerini tehlikelerden koruyacak mesafeyi rahat ve aynı zamanda korumacı bir biçimde belirlerler. 

Sağlıklı sınırlara ulaşmak istiyorsak yarı geçirgen/esnek diye tanımlanan ortaya noktaya kaydığımız bir değişim yaşamamız gerekmektedir. Bu değişim bir takım psikolojik problemler dolayısıyla yapılamayabilir. Böyle bir noktada bir uzmandan yardım almak önemlidir.