
EMDR yani göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme keşfedildiği 1987 yılından bu yana psikolojik danışma ve psikoterapi alanında giderek daha çok kabul görmeye başlamış bir yaklaşımdır. EMDR, uzmanın parmak hareketleri kılavuzluğunda, danışanın gözlerini sistematik bir şekilde (sağa-sola) hareket ettirmesi ya da danışana el çırpma, sesli uyaranlar verme gibi ikili uyaranlar verilmesini, danışan bu hareketleri gerçekleştirirken geçmiş yaşantılarının ya da travmatik deneyiminin imgesel olarak ortaya çıkarılmasını içerir.
EMDR’ın ortaya çıkışı belirli bir kuramsal temelden çok Francis Shapiro’nun 1987 yılında yaşadığı kişisel bir deneyime dayanmaktadır (Shapiro, 2001). Shapiro parkta yürürken kendisini rahatsız eden düşüncelerinin bir anda kaybolduğunu, sonradan bu düşünceleri yeniden hatırladığında ise eskisi kadar rahatsız edici olmadıklarını fark etmiştir. Bu düşünceleri değiştirmek için hiçbir bilinçli çaba harcamamıştır. Daha sonra bu deneyimini gözden geçirdiğinde bu düşünceleri aklından geçirirken gözlerini sağa ve sola, yukarı ve aşağı hareket ettirdiğini fark etmiştir. Daha sonra bu göz hareketlerini yaparak rahatsız edici düşüncelerden kurtulmayı kendisi ve yakın çevresinde yeniden deneyimlemiş ve işe yaradığını görmüştür. Ancak bazı insanların göz kaslarının yapısı nedeniyle gözlerini sistematik olarak hareket ettirmekte güçlük çektiğini görmüş ve bu hareketleri kolaylaştırmak için parmağıyla yönlendirmeyi içeren bir işlem geliştirerek EMDR’nin temelini atmıştır (Shapiro, 2001).
EMDR Terapisinin Faydaları
EMDR’nin faydaları TSSB ve travma çözümünün ötesine uzanır. Bu terapötik yaklaşımın bazı faydaları şunlardır:
- Olumsuz düşünceyi değiştirir: EMDR, zihninizi karıştıran olumsuz düşünceleri belirlemenize, onlarla mücadele etmenize ve hatta değiştirmenize yardımcı olabilir.
- Kronik ağrıyı azaltır: Araştırmalar, iki taraflı uyarımın beyinde rahatlama ve rahatlık hisleriyle ilişkili bölgesini harekete geçirdiğini gösteriyor. 5
- Benlik saygısını artırır: EMDR, kendinizle ilgili üzücü anıları ve olumsuz düşünceleri hedef alarak çalışır. Onları tanımlayarak, onları nasıl işleyeceğinizi ve iyileştireceğinizi öğrenirsiniz.
- Minimum düzeyde konuşma gerektirir: EMDR’de, konuşma terapisinde olduğu gibi acı veren deneyiminizin her ayrıntısını açıklamanıza gerek yoktur. Bu, EMDR’yi özellikle travmaları hakkında konuşmakta zorluk çeken kişiler için yararlı kılmaktadır.
Hızlı sonuç verir: EMDR kısa süreli psikoterapi olarak sınıflandırılır. Herkesin yolculuğu farklı olsa da insanların %80 ila %90’ı ilk üç seansta olumlu sonuçlar bildiriyor.